Kasırga Michael: Çok Aktif Bir Kasırga Mevsiminin Arkasındaki Bilim

Aşırı hava durumu, etrafta kimsenin istemediği bir üst kısım olarak kendi rekorunu kırmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler araştırmasına göre 2017 yılında hava ve iklim kaynaklı hasarlar benzeri görülmemiş 320 milyar dolarlık hasara yol açtı ve 19 Eylül’den itibaren, Batı Pasifik ve Atlantik’te kasırga olan ortalamadan yüzde 30 daha fazla isim verilmiş fırtına olmuştu. Michael bu hafta kulübe katılıyor. Çarşamba günü Florida panhandle'ına varınca, bölgeye gelmiş en şiddetli fırtına olan Kategori 4 (130-156 mil / saat) idi.

Buna rağmen, iklim değişikliği ile aşırı hava arasındaki bağlantıyı gösteren kanıtlar artıyor, buna rağmen bilim adamları

“En yaygın yanlış anlaşılma, iklim değişikliğinin hiçbir rolünü belirleyemememizdir. Yapabiliriz, ”diyor Penn State’teki atmosfer bilimi profesörü Michael Mann. Ters bir e-postada. “Gerçek şu ki, giderek artan aşırı taşkınlar, kuraklıklar, sıcak hava dalgası, orman yangınları, kasırgalar ve aşırı fırtınalar görüyoruz ki gezegenin ısınması ve hava sistemleri üzerindeki etkisi ile ilişkili olabilir.”

Federal hükümetin Jeofizik Dinamik Laboratuvarı'ndan yapılan araştırmalar, Mann’in değerlendirmesini doğruladı. Isınma, 21. yüzyıl kasırgalarının yoğunluğunun ve yağış oranlarının daha yüksek olmasına neden olacaktır. Atlantik'teki kasırgaların sıklıkta düşmesi öngörülmesine rağmen, maksimum yoğunlukları yüzde 5 artacak.

Michael Kasırgası, bu eğilimdeki yerini, 919 milibar baskısı ve Kategori 5'ten sadece iki mil uzaklıktaki 155 mil rüzgar hızıyla, ABD'de karaya çıkaran en güçlü üçüncü kasırga olarak görüyor.

Laboratuardaki araştırmacılar geçtiğimiz günlerde 2017 kasırga mevsimi hakkındaki raporlarını yayınladı. Altı büyük kasırganın, geçen yılki mevsimini “son derece aktif” olarak nitelendirdiği, hepsinin Harvey, Irma ve Maria'nın neden olduğu hasara tanık olan herkes için uygun bir tanımlayıcı olduğunu belirtti. geçen yıl toprak kayması.

Yüksek Yoğunluk Potansiyel Hasar Artırır

Kasırgaların çeşitli oluşum zamanlarından veya atmosfer sıcaklığından kaynaklanan karmaşıklığı, doğal afetler ve iklim değişikliği arasındaki kesin ilişkileri yıllarca tespit etmeyi zorlaştırmaktadır. Ancak bazı sonuçlar açıktır. Örneğin, şu anda yılda 3.2 milimetre yükselen, ancak hızlanan deniz seviyelerinin yükselmesi, NASA'ya göre, doğal afetler karşısında kıyı taşkınlarını artırıyor. Su yüzeyi ile toprak arasındaki mesafe kapandığından, dalgalar iç kısımda daha kolay hareket edebilir.

Ayrıca, küresel sıcaklıklar arttıkça, aşırı sıcaklık aralığı genişler. Daha sıcak bir genel iklim aslında potansiyel fırtınaların sayısını azaltır, ancak NASA'ya göre daha yoğun fırtınalar oluşturmak için havada daha fazla nem bırakır. Sıcaklıklardaki artan boşluk kuraklıkları ve su baskınlarını da daha aşırı hale getirmektedir.

İnsanların doğal afetlere hazırlanma eğilimi ile eşleştirildiğinde, bu daha düşük yoğunluklu afetleri potansiyel olarak tahrip edici yüksek yoğunlukta yapar. Filipinler düzenli olarak Kategori 5 tayfunlarının talihsiz alıcısıdır, ancak bu yoğunluk seviyesi düzenli bir etkinlik olduğu için hazırlanırlar. Ancak Tayfun Haiyan’ın Kasım 2013’teki en yüksek rüzgarı, bölgenin alıştığı 170 mil yerine 190 mil iken, 20 mil 6,300'den fazla ölüm farkını yarattı.

Bilim Neyi Kanıtlayabilir veya Yapamaz? Olay İlişkilendirme Çalışmalarının Ortaya Çıkışı

Son birkaç yılda, yeni araştırmalar, iklim değişikliği ile doğal afetler arasındaki bağlantıyı aşırı olay atfedişi denilen bir alt alanda yeniden düzenlemiştir. Bir olayın açıkça iklim değişikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını sormak yerine, araştırmacılar iklim değişikliğinin olay riskini nasıl etkilediğini belirlemek için iklim değişikliği olan ve olmayan simülasyonları karşılaştırırlar.

Oxford Üniversitesi'nden Profesör Frederike Otto, “Felsefenin değişmediğini, teknolojinin değiştiğini sanmıyorum” dedi.. Ulusal Bir Bilim Akademisi'nin 2017 raporuna göre, 2012-2015'ten itibaren, etkinlik niteliğini araştıran makale sayısı 6'dan 32'ye çıktı.

Farklı olayları analiz etmek diğerlerinden daha kolaydır. Isı dalgaları ve kuraklıklar basit olabilir, ancak kasırgaların karmaşıklığı tam olarak ne kadar bilim insanının çözebileceğini sınırlar. Ancak birkaç makale, modellerin olayların ancak iklim değişikliği koşulları mevcut olduğunda gerçekleşebileceğini öne sürdüğü bir sınırı ihlal etmiştir.